Yıllar önce bir yerde okumuştum, nerede okuduğumu gerçekten
hatırlamıyorum. Ama her canımız tatlı istediğinde, aslında gerçekten istemiyor
olabilir; öncelikle su için, tatlı isteğiniz gidebilir yazıyordu. Bununla ilgili
biraz araştırma yaptım.
Üzgün, mutsuz ve sinirli hissettiğimizde vücudumuz, endorfin
salgılayarak psikolojimizi iyileştirmeye çalışıyor. Bu nedenle biz de seratonin
salgılatacak bir şey arıyoruz. Bu da genelde çikolata, tatlı vb. oluyor. Halbuki
su, endorfin hormonunu bloke ediyor. O nedenle canımız sıkıldığında, canımız
tatlı istediğinde öncelikle su içmemiz gerekiyor. Ben deniyorum ve gerçekten de
faydasını görüyorum.
Tamam, suyu içiyoruz ama suyu içmenin de bir tekniği
olduğunu biliyor muydunuz? “Ben günde 2,5 lt su içiyorum ancak hala kabızlık
sorunum var, kilo vermem yavaşladı” diyen birçok takipçimiz var. Şu anda bu
konuda bir aydınlanma vaat ediyorum. :)
Suyun vücudumuza yararlı olması için öncelikle midemize
uğraması gerekiyor. Ancak ayakta ve hızlı bir şekilde içtiğimiz su, direk bağırsaklarımıza
gidiyor ve vücuttan 15-20 dakika içinde idrar olarak atılıyor. Böylece de bize hiçbir
faydası dokunmadığı gibi vücut susuzluğumuz devam ediyor, halsizlik ve kabızlık
olarak da bize geri dönüyor. Suyu oturarak içtiğimizde ise, su önce mideye
uğruyor, burada emiliyor. Biz de sudan faydalanmış oluyoruz.
Suyu sıcak bir içecekmiş gibi yavaş yavaş, yudum yudum ve oturarak
içmek gerekiyor.
Dukan diyeti yüksek proteinli bir diyet olduğu için bol bol
su tüketmeliyiz. Mösyö Dukan da kitabında bunun önemini birçok kez vurgulamış. En
az 1,5 lt, mümkünse 2 lt su tüketmek gerekiyor. “Kahve, çay, soda, kola
içiyorum” deseniz de bunlar hiçbir zaman suyun yerine geçmiyor. O yüzden
susamadığınız anlarda da su içmeye çalışın. Sürekli yanınızda cam bir şişede
suyunuz bulunsun. Ancak günlük 5 litrenin üzerinde su içmek böbreklerden
mineralin de atılımına neden olacağı için sakıncalıdır.
Cam olması gerektiğini de özellikle belirtiyorum, çünkü örneğin
pet şişeler tek kullanımlıktır. İkinci kullanımda sağlığa zararlı hale gelir. Bunu
da şişelerin altındaki üçgenimsi logonun içindeki numaraya bakarak
anlayabilirsiniz. Bu numara, malzemenin içerdiği maddeyi belirtir. Özellikle 7
yazanlar, içeriği tam olarak çözülememiş olanlar ve en tehlikelileri. Bu nedenle
cam şişe kullanmaya dikkat edin.
Bu yazıyı yazmam için beni teşvik eden Mehtap’a teşekkür
ederim. Ancak şunu da belirtmek isterim ki, bu yazıyı tamamen kendi çapımdaki
araştırmalarıma dayanarak yazdım. Bilimsel kanıtlama yapabilecek durumda
olmadığım için sorumluluk kabul etmiyorum.